
Zehra, 30 yaşındaydı. Kartal escort arka sokaklarında sessizce yürürken ayakkabısının topuğu bozuk kaldırıma takıldı. Bunu fark eden kimse olmadı. Zaten uzun zamandır kimse onu fark etmiyordu. İnsanların gözünde o; ya sokakta yürüyen sıradan bir kadın ya da hiç var olmamış biri gibiydi.
Hayatı böyle başlamamıştı. Tokat’ın küçük bir köyünde doğmuş, okulda en çok kitap okuyan kız olmuştu. Gençken tek hayali İstanbul’a gelip yazarlık seks okumaktı. Ama hayat, kitaplardaki kadar öngörülebilir değildi. On sekiz yaşındayken ailesi onu yaşça büyük bir adamla evlendirdi. Hayallerini bavula koyup, sessizce rafa kaldırdı.
Yıllarca dayandı. Şiddete, ilgisizliğe, ekonomik zorluklara… En sonunda o bavulu tozlu raftan indirdi ve oğlunu annesine bırakarak İstanbul’a kaçtı. İlk olarak Kartal’da bir kadın arkadaşının yanına sığındı. Ardından bir kafede işe başladı. Küçücük bir oda tuttu. Ama hayat, daha oral fazla sabır istiyordu. Kirayı ödeyemedi.
Geceleri Kartal escort sahilindeki parkta, bir bankta sabahlamaya başladı. Martı sesleri, dalga sesi ve soğuk… İlk başta geceleri gözyaşıyla geçti. Sonra ağlamayı bıraktı, çünkü sesini duyan yoktu.
Bir akşam, sahilde yanına bir genç kadın oturdu. Uzun saçlı, ince yüzlü.
“Burada sık sık oturduğunu görüyorum,” dedi.
Zehra cevap vermedi.
Kadın devam etti: “Ben de yıllar önce buradaydım. Şimdi bir merkezde çalışıyorum. Kadınlar için güvenli bir yerimiz var. Gelmek istersen…”
Cebine bir kartvizit bıraktı.
Zehra kartı bir hafta boyunca çantasında taşıdı. Sonunda, cesaretini toplayıp adrese gitti. İçeri adımını atarken dizleri titriyordu. Ama o andan sonra, hayatının yönü değişmeye başladı. Sığınma evinde bir yatak, sıcak yemek ve en önemlisi: güven vardı.
Bir yanıt yazın